Genel Başkanımız Metin Memiş, millet olarak milli birliğimizi, devletimizi, demokratik kazanımlarımızı, acı ile, fitne ile, terör ile yok etmeye odaklanmış haydut güruhuna karşı millet olarak, tarihi bir sınav verdiğimizi söyledi.
Teşkilat Eğitim Toplantıları kapsamında Erzurum’da yapılan 5. Bölge Teşkilat Eğitim Toplantısı’nın açılışında konuşan Genel Başkanımız, Çanakkale Zaferi’nin 101. Yılı’nda şehit ve gazilerimizi de hayırla, rahmet ve minnetle yad ettiğimizi ifade etti.
Çanakkale’deki şanlı zaferi hazmedemeyenlerin kirli intikam hesapları içinde olduklarının görüldüğünü söyleyen Memiş, “Kurtuluş Savaşı’nda emperyalizme boyun eğmeyen Nene Hatunlar’ın, Sütçü İmamlar’ın, Şehit Kamiller’in torunlarına ders vermeye kalkıyorlar. Kullandıkları maşa örgütlerle, İslam coğrafyasında ve Alem-i İslam’ın kalbi Türkiye’de şeytanı bile şaşkınlığa uğratacak katliamlar gerçekleştiriyorlar.” şeklinde konuştu.
Türkiye’yi terör bataklığına çevirmek için Ankara’da gerçekleştirdiği saldırıların, üzerimize oynanan oyunların büyüklüğünü çok net olarak gösterdiğini söyleyen Genel Başkanımız Memiş, küresel odaklara karşı varlık savaşı verildiğini kaydetti.
TERÖR SALDIRILARI, BİRİLERİNİN GERÇEK YÜZÜNÜ ORTAYA ÇIKARDI
Ailesine, ülkesine hizmet eden dürüst masum insanların hunharca katledildiğini söyleyen Memiş, “Bu saldırılar Tabipler Birliği’nin gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Masum insanların yaşama hakkını savunması gerekenlerin ibretlik suskunluğunu görüyoruz. Küresel güçlerin boyayıp pazarladığı HDP milletvekillerinin, Batı ile bir olup ülkesine, milletine sırtını dönen sözde aydınların, satılık kalemlerin ihanetlerini görüyoruz. Rabbime şükürler olsun. Teker teker dökülen makyajın altındaki ihaneti millet olarak tanıyor ve namerde karşı daha sıkı kenetleniyoruz.” Şeklinde konuştu.
HAK İLE BATILIN SAVAŞI YAŞANIYOR
Bu savaşın insanlığa kan ve gözyaşından başka bir şey vat etmeyen, gün be gün dünyayı, insanlığı yok eden muhteris sömürgeciler ile adalet, barış ve yaşatma sevdalılarının savaşı olduğunu söyleyen Memiş, “Bu savaş; medeniyet değerleri üzerinde yükselen Yeni Türkiye’yi yok etmeye, çalışanlara karşı yeni bir kurtuluş savaşıdır, Çanakkale savaşıdır. Bu yüzden arkadaşlar unutmamalıyız ki; Tarihin özeti olan iyi ile kötü, hak ile batıl savaşının yeni bir versiyonu bugün kadim medeniyet topraklarında yaşanmaktadır.” dedi.
Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olmanın hakkını verebilmek için, daha büyük sorumluluklar yüklenmiş olarak, yolumuza devam ettiğimizi söyleyen Memiş, zor dönemleri teşkilatımızla kol kola girerek, omuz omuza vererek atlattığımızı, gerek sendikacılık gerekse ülke meselelerinde ortaya koyduğumuz duruşla hep birlikte onur duyacağımız bir miras oluşturduğumuzu dile getirdi.
MAZLUMLARIN SESİ OLDUĞU İÇİN TÜRKİYE’YE BEDEL ÖDETTİRMEYE KALKTILAR
Devleti ve milletiyle birlik içinde hareket eden ve İslam coğrafyasına kardeşlik şuuruyla elini uzatan ülkemizin, içten ve dıştan kirli operasyonlara muhatap olduğunu söyleyen Memiş, Türkiye’ye dünya mazlumlarının sesi olduğu için bedel ödetmeye kalkıldığını ifade etti.
Küresel ortakları ile millete kumpas kuran ihanet odaklarını, 17-25 Aralık küresel darbe girişimiyle tanıdığımızı söyleyen Metin Memiş, devletimizi ve milletimizi kuşatan vesayetçilerin, darbecilerin en ahlaksız yöntemlerle değişime direndiğine, Türkiye’nin milli hedeflerini sabote ettiğine şahit olduğumuzu kaydetti.
Şimdi küresel şer odaklarının, 35 yıl ülkemizin başına bela ettikleri terörü, kabuk değiştirerek bir kez daha karşımıza çıkardığını söyleyen Memiş, canlı bombalarla istikrarımızı tehdit etmeye, milletimize korku vermeye çalışıldığını belirtti.
Toplumda siyasal, ideolojik ve etnik kamplaşma ve kutuplaşmaların derinleştirilmek istendiğini de söyleyen Memiş, Ankara saldırılarının bir turnusol kağıdı gibi hepsinin kirli yüzünü ortaya çıkardığını ifade etti.
DEĞİŞEN ZAMANDA DEĞİŞMEYEN SORUMLULUKLARIMIZ
Teşkilat Eğitim Toplantılarımızın 5.’si Genel Başkanımız Metin Memiş’in konuşmasının ardından Ramazan Kayan, ‘Değişen Zamanda Değişmeyen Sorumluluklarımız’ konulu bir konferans verdi. Kayan konferansında, zamanın değişken, insanın ise dönüşken olduğunu söyledi. İnsan – zaman ilişkisinin durağan değil, dinamik olduğunu söyleyen Ramazan Kayan, insanın zamanı durduramayacağını ancak duracağı yeri bildiğini ifade etti.
Zamana yenik düşmemek için kendimizi yenilememiz gerektiğini söyleyen Kayan, “Bunu yaparken kendini yenilemenin yasalarını ıskalamadan yapmak durumundayız. Zamanın ruhunu yakalamak için bizi biz yapan ruhu kaybetmemek lazım. İnsanın içinde değişmeyen bir özü yoksa, değişime ayak uyduramaz, savrulur. Değişme yeteneğinin anahtarı, kim olduğumuzu, ne yaptığımızı ve nelere değer verdiğimizi belirleyen o değişmeyen sabitelerimizdir.” şeklinde konuştu.
Sorumluluklarımızı zamana yayıp, zamanaşımından yararlanamayacağımızı belirten Ramazan Kayan, bize düşenin tüm zamanlarda dünyayı değiştirebilme iradesini kaybetmemek olduğunu kaydetti.
Genel Başkanımız Metin Memiş ayrıca Erzurum'da temaslarda bulundu. İşte o temaslardan kareler;